4 Haziran 2011

Bir Beşiktaşlının Gözünden; Alex de Souza!


Futbol, üzerine yazılası bir çok konuyu içinde bulunduran, asıl başarıyı sadelik ile yakalıyabileceğin
ender şovlardan biridir. Bu şovu karanlık gökyüzünde aydınlığı temsil eden 'yıldız' sıfatı ile
taçlandırdığımız futbolcular yerine getirmektedir ya da getirmeye çalışmaktadır. Peki günümüz Türk
futbolunda asırları devirmiş futbol şirketlerinin her transfer ettiği futbolcu için 'yıldız' sıfatı kullanılması
hiç mi rahatsız etmiyor biz futbol severleri? Ulusal düzeyde olası rakiplerinin takımında istemediği
oyuncular bir başka takım için nasıl 'yıldız' sıfatı ile süslenebilir?

Benim futbol anlayışıma göre 'yıldız' sıfatı, bir çoğunun içinde en çok parlamayı başarabilenlere, farkını istikrarlı parlayışı ile gösteren önünü kapatan kısakançlık ve kibir bulutlarının arasından bile ben burdayım diyebilene yakışır. Şüphesiz aklıma gelen ,fikrimi destekleyen, gözlerim ile her bir adımını ve her bir bakışını takip ettiğim, futbolu bilmeyenlerin bile ismi söylendiğinde sadece oradan buradan duydukları ile portresini zihninde resmedebilceği kişi Alexsandro de Souza’dır.

Hangi takımın oyuncusu olduğu, hangi renkteki formayı terinin son damlasına kadar ıslattığı ya da sonuna kadar hak ettiği ücretinin, hangi şirket tarafından karşılandığı umrumda olmadan sevdim ben Alex’i. Saygı duyulası ciddiliği ile sahada olduğu herbir saniye biraz daha kamaştı gözümde. Umutsuzluğun yeri olmayan mücadele meydanlarında beynindeki her bir hamleyi cesurca sergiledi ayakları, umut verdi oynadığı takımın izinden giden binlerce insana. Mutlu etti kendini, eşini, sevenlerini. Hiç yarı yolda bırakmadı.Yıllarca hep alternatifleri düşünüldü, karşılaştırıldı... Emsalleri Arap ülkelerinde isimlerini bir yıllığına satarken, o tarihe altın harfler ile yazdırmaya devam etmeyi seçti.

İnsanların anlamadığı bir nokta var. Zirve ulaşılası birşeydir, tamam. Erişilebilirliği hırs verir, azim verir, kabul. Her yükseltinin en yüksek yeri en sivri olduğu noktadır ve onun üzerine ne koyarsanız koyun dengeleri bozulur. İşte 'Alex' orasıdır. Çok isterim ki o noktalarda seyir eden bir çok oyuncu kalite katsın ligimize. Malasef gerçek şudur ki Türkiye Futbol Ligleri Alex gibi bir oyuncu görmemiştir. Alex gibi bir kişilik barındırmamıştır!

Şimdi üzülüyorum gelecek nesiller için. Endüstriyel futbolun yeni yıldızları malasef onun gibi değil. Belki de oynadığı bölgenin en iyisi olarak anılacak yıllarca ama izlenemiyecek çıplak gözle... Şimdi üzülüyorum kendim için, 2004 yılından önce ne halt yiyordum ki bilmiyordum adını izlemiyordum zekice futbolunu.

Ne olursa olsun ben şanslı hissediyorum kendimi, egolarımı yıkıp gerçek bir futbolcuya hayranlık besliyorum. Gerçek bir kişiliğe saygı duyuyorum. İşte bu neden ile teşekkür ediyorum Fenerbahçe'ye, teşekkür ediyorum Alexsandro De Souza’ya...

Saygılarımla;
Göktuğ GÜRE

4 yorum:

  1. harika bir yazi. saygilar

    YanıtlaSil
  2. bir ankaragüçlü olarak yazını oldukça beğendim egolarımızı yenip gerçekten de kendisini takdir etmeliyiz teşekkürler alex teşekküler göktuğ

    YanıtlaSil
  3. Geçtiğimiz sezonun bana öğrettiği en önemli şey; Ruhu amatör kalmış her sporsever bu adamı sevebiliyor. Umarım ligimizde böyle adamların sayısı artar.

    Rekabetten sıyrılmış bakış açınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Süper, süper süper. Tek kelimeyle harika yazmışsın. Alex bir fenomen, idol, kahraman, o gerçek bir yaşayan efsane. Başka bir takımı tutarken yine de Alexe olan sevgini bu kadar güzel yazıp anlatabilmen takdire şayan. Helal olsun. Doğrusu Alex sadece Fenerbahçelilerin değil aslında futbolu seven pek çok insanın kalbinde taht kurmuş bir futbol sihirbazıdır.

    YanıtlaSil