6 Temmuz 2011

"Bu Abluka Dağılacak!"

Kara Deryalarda Bir Fenersin!
Desteklediği takımın üvey taraftarları çekilsin kenara.. Tatlısu sempatizanlarla pek mesaimiz yok şu sıra.. Bizim işimiz var!

Emniyet, cemaat, hükümet; artık ne ise -belki garip gelebilir realist düşününce- ancak hiç birisi Fenerbahçe’den büyük değil! Çünkü saydığım bu üç olgunun yandaşları bizler kadar içten pazarlıksız, masumane ve çıkarsız sevmedi, böyle sahip çıkmadı.. 73 yaşında ki Ogün Altıparmak “annem babam öldüğünde böyle üzülmedim” diye giriyorsa söze, şunu iyi idrak etmek gerekir; bu tehlikeli bir sevda!

Sorulması gereken sorular yok değil, operasyonun tarihini kim belirledi? Neden liglerin başlamasına az bir zaman kala oldu bu mesela? Konu şike ise neden tek bir hakem yok gözaltına alınanlar içerisinde? Neden seçimlerden sonra peyda oldu bu lanet mevzu? Endişeniz Fenerbahçe’nin zamanında yaptığı gibi seçimlere etki etmesi miydi? Söylemiştik, tekrar edelim, “Fenerbahçe iktidarı eleştirmez, hükümeti indirir!” diye..

Doğal bir telaş içerisindeyiz, belirsizlik can sıkıcı safhada ancak biraz silkelenmek, biraz nefes alabilmek lazımdır diye düşünürken ciğerim Aykut Kocaman çıktı karşıma.. Anlattı durumu ‘sahadaki gözüyle’ ve tek endişesi “Söylediklerim samimi duygularımdır. Hayatım boyunca, her alanda objektif olmayı düstur edinmiş olan ben, şuan söylediklerim belki bir taraftar gözüyle subjektif algılanabilir ancak bunun değerlendirmesi iyi yapılmalı” oldu ve devam etti; (şimdi iki nokta koyduğum için cümlelerin tümünü yazacak değilim, meraklısı okusun, sadece birkaç alıntı ile meramımı anlatmak niyetindeyim)

Diyor ki ciğerim Aykut Kocaman, “Kimin nerelerde olduğu, bulundukları yerlere nasıl geldiği, futboldan anlayan dürüst insanların söz sahibi olamadığı, gerçek aktör olan futbolcuların aslında tamamen piyon olduğu bir ülkede ter akıtarak mücadele vermeye çalışıyoruz”..

Bir eylem planı içine girmeden önce, özellikle telaşlanmadan tepki vermek için önce bir şeylere inanmamız gerekiyor.. Bu süreçte benim aklımı kurcalayan durum, soru işaretleri değil, Fenerbahçe’nin selametidir.. Kısaca, girişte belirttiğim üzere tatlısu taraftarları şöyle bir kenarda bekleyedursun, bizim işimiz “takımın küme düştüğü gün kombine alacağım” diyen adamlara, daha doğrusu bu özveriyi gösterecek, bu duyguyu yaşayan kişilere ihtiyacımız olduğudur! İçim o kadar rahat ki, endişeli de değilim.. Çünkü –ihtimalden bahsedecek olursak eğer- Chelsea yerine Tavşanlı Linyitspor’la mücadele edecek olmak beni zerre ilgilendirmiyor.. Yüreğim yetiyor benim bunları yaşamaya, sevdam doruklarda çünkü, ne gelirse gelsin!

Demedik mi daha önce, Fenerbahçe sokakta maç yapsa, kaldırımda tribün yaparız diye!

O zaman ona göre hareket edilecek..
Fenerbahçe; baba ise ona göre itaat edilecek.. Anne ise o şefkat gösterilecek.. Eğer çocuksa, ensesinden tutup, çıkarılacak bataklıktan!

Eğer olumsuz sonuç çıkarsa; kulüp lekelenmez, bizler acısını içimize gömer, gözümüzü kapatır, dişimizi sıkar, daha çok yanında oluruz, daha fazla sahip çıkarız..
Eğer suçlamalardan aklanırsak; gerisini siz düşünün! Bu hırsı yarattınız, sonuçlarına katlanacaksınız; yüreğiniz yeterse!

ve bundan dolayı
                       biz unuttuk bağışlamayı...

Varılacak yere
                kan içinde varılacaktır.
 
Ve zafer
          artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
                                                   tırnakla sökülüp
                                                                  koparılacaktır..
.

Nazım Hikmet Ran


Üstadım İslam Çupi'nin 94'te söylediği üzere; "bu abluka dağılacak!"