İki kelimeyi bir araya getiremeyenlerin dünyası olan futbolun, kimliği ve kişiliğiyle "mahallemizin adamı" diye telaffuz edilen güzel ve incelikli sıfata erişmiş bir oyuncusudur o.. Varsın daha bir hafta önce Fenerbahçe'ye giydirmiş olsun bir gol, olsun..
Daha 20 yaşında Juventus'a transfer olacak kadar futbolcu olan bu adam, yıllardır oynadığı takım olan Basel'den ayrılışını şu şekilde açıklıyor; "Sıkılmıştım artık. Futbolu gelişmemiş bir yerde her sene Uefa veya Şampiyonlar Liginde oynamak çok keyifli bir iş değil benim için" dediğinde "kim lan bu herif" dedik.. Daha sonra biraz araştırıldığında futbol hayatı boyunca hiç kırmızı kart cezası almamış olması ve bunu da "Marksist kişiliğimin sahaya yansıması" sözleriyle açıklayan bu adam daha çok araştırmayı hak ediyor..
Sakat olduğu için oynayamadığı bir hafta Basel taraftarı ile trenle deplasmana giden Ivan Ergiç, bir röportajında "alabilecek imkanımın olmasına rağmen hiç bir zaman renkli spor arabaları düşlemedim" diyerek meslektaşlarından bir kaç adım öne çıkıyor.. Bu zamana kadar menejer kabul etmeyen Ergiç, ikinci el araç kullandığını ifade ediyor her mevzu açıldığında..
İsviçre'de gerçekleşen bir televizyon programında futbolcuların kazandığı paralardan şikayet edebilecek kadar açık yürekli bir adam olmasının yanında, Bursaspor'un Manchester United ile oynadığı ve 3-0 kaybettiği maç sonrası yapılan röportajda (bu ülkede bir yılını henüz doldurmuş olmasına rağmen Türkçe verilmiş bir röportajdır ve bu topraklarda yıllardır oynayıp iki kelime sökememiş olan ecnebi muhteremlere kapak olsundur) şöyle bir diyalog vardı; muhabir "maçın en iyi isimlerinden birisiydin" dedikten sonra Ergiç gülerek "kim?" diye sorunca (ki burada ses tonunu duymalıydınız) biraz geveledi klişe sahibi muhabirimiz, sonra delikanlı gibi Fletcher'ın attığı golde savunma anlamında ciddi bir hata yaptığını söyleyerek, maç sonunda bile mantıklı konuşulabileceğinin örneğini göstermiş olup, ona buna b.k atma işini görev edinen teknik direktör, yönetici ve futbolcu kardeşlerimizi g.t etme eylemi içinde olduğu için tebrik ederim kendisini..
Balkanlar'ın köklü dergilerinden biri olan Politika'da zaman zaman çeşitli makale ve denemeleri yayınlanan Ergiç, salt olarak meşin yuvarlak için değil, sahaya çıktığı zaman sol'da ter akıtıyor..
Uzaklaşma bu topraklardan ciğerim..
Kusura bakmazsan bir sonraki maç seni Lugano'ya emanet etmeyi planlıyoruz ama..
Aslolan Fenerbahçe'dir çünkü..
Lakin çok güzel adamsın vesselam..
Sağlıcakla kal iki gözüm..
koministler moskovaya
YanıtlaSilyazı için teşekkürler.
YanıtlaSilguzel yazi tebrikler... Boyle bir adam kolay kolay bulunmaz
YanıtlaSil