24 Ağustos 2010

Yağmurlu Bir Günde Görmüştüm Seni Karaoğlan..

Mert Nobre, Tayfun Korkut, Mustafa Doğan, Ali Güneş, Mehmet Yozgatlı, Fahri Tatan, Rüştü Reçber gibi sadece son yıllarda Fenerbahçe'den Beşiktaş'a geçen oyuncular silsilesine bir yenisi daha eklenerek bu şerefe nail olan topçular kervanına, 26.04.2007 yılında oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında -ki Ali Koç'un aylarca ceza almasına sebep olan maçtır- Şükrü Saraçoğlu koridorlarında Fenerbahçeli Aurelio'nun, Beşiktaşlı Ricardinho'u kovalayarak koridorda sıkıştırdığı, öncesinde kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından tartaklandığı, akabinde son darbe yine Aurelio'dan geldiği, yani kısaca sağlam bir kaç yumruk attığı ve Ricardinho'nun Beşiktaşlı yöneticilerin kolları arasında yere yığılmasına sebep olan olayın kahramanı Aurelio, Beşiktaş'a transfer olmuştur..

Uzun cümle devrik olur, biliyorum.. Sağlıklı bir dil kullanarak kendimi kasmak istemedim.. Konuştuğum gibi yazdım.. Tek cümle yukarıdaki paragraf.. İkinci bir cümlem yok.. Ya da var lan.. Bi dakka..

Beşiktaş forması giyen yuvarlak Emre Aşık'tan parmak yiyerek taciz edildiğini iddia eden ve kameralarla tespit edilen Mert Nobre'nin o takıma kaptan olması..

Sinema işte bunlar..
Asıl merak ettiğim şey;
"yağmurlu bir günde görmüştüm seni, üstünde çubuklu formalar vardı" diye sevgi pıtırcığı şeklinde mırıldanırken, sahada bu karaoğlan'ı gördüklerinde utanacaklar mı, sindirebilecekler mi?

Bence ederler..
Haydi hayrını görün..

3 yorum:

  1. beşiktaş ernstle necipin yanına aurelioyu aldı. biz cristianla devam! ayrıca biz nasıl bize küfreden tümeri sindirdiysek onlar da sindirirler. sorun değil

    YanıtlaSil
  2. Siz göt oğlanı fener diyen tümeri,beşiktaş forması giyen topuzu, beşiktaşlı alpayı,oktayı alırken problem yok. sizden kaçmış fenerli olmayn ilk kulubu trabzon olan bir oyuncuyu tabikidee kabulleniriz. Ricardinho kim ki kale alalım şimdi.

    YanıtlaSil
  3. @PcGeyik,

    Merhaba, senin yorumuna benzer en az 10 tane mesaj bırakılmış, üsluptan ötürü yayınlamadım, önce takip edenlere bunu açıklamak isterim..

    Konuya gelecek olursak, yanlışa yanlış demek lazım.. O zamanda söylemiştim, şimdi de söylüyorum.. Verdiğin ve yazmadığın, düşündüğün, aklından geçirdiğin tüm örnekler, renkleri farklı olsada tümüne içtenlikle 'haklısın' diyebilirim, zira 'haklıyız'a çıkıyor zaten konu..

    İş, bizim elimizde olmadan, bizleri yönetenlerde, taraftarı temsil etme yeteneği olmamasında bitiyor zaten..

    Benim derdim, başını eğip susmak değil, başımı kaldırıp dil çıkartmak..

    Selamlar..

    YanıtlaSil